STEM Yazı Dizisi – 6
STEM Öğretmen Bu İşin Neresinde?
STEM Öğretmen bir sertifika programıdır. Katılım belgeleri, sertifikalar her zaman önemlidir ama benim STEM Öğretmen’de birkaç farklı amacım vardı.
Öğretmenleri etkinlikler içinde boğmak istemedim. Farkında olmadan çok keyifli vakit geçireceklerdi, üstelik benim işim de kolay olacaktı. Peki neden? Aslında çok basit, çünkü biz böyle bir eğitimden geçmedik. Ders adı altında bu kadar keyifli vakit geçirebileceğimizi bilmiyorduk. Dolayısıyla böyle etkinliklere dahil olduğumuzda kendi öğrencilik yıllarımızdaki eksik parçaları dolduruyoruz. Peki etkinlikleri hep beraber yaparken, etkinlik hazırlayabilecek yetkinliğe erişiyor muyduk? Ya da, elimizde hazır bir etkinliğin dökümanları, o etkinliği hazırlamak için harcanan emekten, bir çok sefer yaşanan “olmadı baştan” süreçlerinden habersiz yolumuza devam mı ediyorduk? Dolayısıyla bu eğitimde etkinlik kısmını, etkinlikleri hazırlamayı öğrendikten sonraki bölüme bıraktım üstelik etkinlik yapmak yerine, yapılan etkinliklerin videolarını izleyip onlar üzerinden tartışarak geçirdik bu süreci de.
Her bir etkinlik en az 2-3 saati alıyor. Bu etkinlikleri yapmadığımızda artan sürede neler mi yaptık? Farklı teknikler kullanarak bir sürü etkinlik tasarladık, 5E, PBL, GRASP hepsi havalarda uçuştu. “Ben bunu yaparım” diyenler de oldu, “yok bu işin üzerinde düşünmek gerek böyle kullanılmaz” diyenler de. Eğitime katılan öğretmenlerimle röportajımızı ilerleyen bölümlerde bulabilirsiniz.
UbD Eğitimi
Sistemimizde ve bence tüm dünyada cevabı en çok aranan, öğretmenin moralini en çok bozan öğrenci sorusu “biz bunu neden öğreniyoruz, ne işimize yarayacak ki bu?” Kimimiz inatla üzerine gittik, bizim için geçerli (öğrenciler için?) cevaplar verdik hatta bu konuda araştırma bile yaptık. Kimimiz duymamazlıktan geldik, duymak zorunda kaldığımızda ise yüce otoritemizi kullanarak geçiştirdik. Oturup düşündüğümüzde asıl sorun bu soruya verilecek cevapta değil, öğrencinin bu soruyu sorması için yarattığımız temelde yatıyor. Ne kadar gerçekçi olacağına yürüdüğümüz yol karar verecektir ama öğrencilerin bu soruyu sormasına gerek kalmadan dahil olacakları bir ders planı bence STEM için atılması gereken ilk adım olacaktır.
Bu nedenle STEM Öğretmen’in en önemli süreci birkaç güne yayılan UbD yani Understanding by Design, Türkçesiyle Tasarım Yoluyla Öğrenme eğitimi oldu. Benim için çok önemliydi çünkü UbD ile uzun süre ettiğim kavga sonucunda kendi doğrularımı buldum ve bu kavgalar aslında benim eğitim süreçlerine bakışımın değişmesindeki temeli attı.
Basit haliyle UbD size ünite planı yapmanız için çerçeve sunar. UbD’i böyle değerlendirdiğinizde MEB formatında yaptığınız yıllık planı biraz daha güzel bir şekle sokup paylaşmaktan ibarettir. Ancak UbD aslında sizin öğreteceğiniz süreci enine boyuna düşünmeniz için kuvvetli bir yardımcıdır.
UbD’de ilerlemeden önce Dewey’in “Eğitim, öğrencilerin hayata hazırlandığı süreç değil, hayatın ta kendisi olmalıdır.” sözünü hatırlamak ve hatırlatmak istiyorum. Bir ütopyadan ibaretmiş görünse de, bu ütopyaya ulaşmak için atılan her adım bizi bir biraz daha ileriye taşıyacaktır. UbD de bu yolda benim önem verdiğim araçlardan biri olarak yerini buluyor.
“Backward Design”(Sondan Başa Tasarım) dediğimiz süreç bizlerde önce ders içeriğini sonra da o içeriğe göre hazırlanmış değerlendirme sorularını hazırlama alışkanlığını değiştirir. Bu cümleyi okurken bile “tamam da bunda yanlış ne var” diye düşünmüş olabilirsiniz. Ancak UbD bize ilk olarak öğrencinin bu sürecin sonunda hangi bilgi ve becerilerle donanmış olması gerektiğine karar ver diyor. Stage 1: Desired Results (1. Aşama: İstenilen sonuçlar) yukarıda bahsettiğim bu karar sürecini bir çok farklı boyutta ele almamızı sağlıyor. İçinde Kalıcı Anlama(Enduring Understanding) ve Temel Sorular (Fundamental Questions) diye bir bölüm var ki ilk yapıldığında çok kolay gözüken ama UbD’e hakim oldukça en basit tabirle “kafayı yedirten” ve sürekli güncellemek istediğiniz bir bölüm olarak karşımıza çıkıyor. UbD 1. Aşama anlatmakla bitmez ama kağıda kaleme sarılmadan anlatmakla da anlaşılmaz.
Şimdi gözlerinizi kapatın ve yıllardır öğrettiğiniz bir üniteyi düşünün,
– İlk sorumuz: Ben bu üniteyi neden öğretiyorum?
– İkinci sorumuz: Öğrenciler bu üniteyi neden öğreniyor?
– Üçüncü sorumuz: Öğrendikleri bilgi ve beceriler kısa (40 gün), orta(40 ay) ve uzun (40 yıl)vadede ne işine yarayacak.
UbD 1. Aşama elbetteki 3 soruyla sınırlı değil ancak bu 3 soruya dahi cevap vermek eğitim sistemimizde büyük bir değişim yaratacaktır.
UbD 2. Aşama: Değerlendirme Kanıtı bölümü. İlk planlarımızda kendimizi sorgulayacağımız ve değişmeye zorlayacağımız önemli bölümlerden biri de burası. Bir öğrencinin bir kazanımı gerçekleştirdiğini nasıl anlarsınız? Daha gerçekçi haliyle 40 yıl sonrasında da işine yarayacak bir beceriyi yazılı sınav kağıdında nasıl ölçersiniz? Halk arasında bilinen bir söz vardır: “Ya bu deveyi güdersin ya da bu diyardan gidersin” Biz deveyi gütmeyi öğrenene yani kullandığımız ölçme değerlendirme tekniklerini değiştirene kadar bu diyarların hep yabancısı olacağız.
UbD 2.Aşama’da G.R.A.S.P.S kısaltmasıyla bir ölçme-değerlendirme aracı vermiş ki, uygulamasına baktığınızda alıştığımız haliyle aslında bir ders içeriği iken bu nasıl ölçme değerlendirme diye düşüneceksiniz. Dolayısıyla öğretmenin değişimi burada da devam ediyor. “Acaba gerçekten ölçme değerlendirme, öğrenme sürecinden bağımsız mı?” G.R.A.S.P.S ile hayata yaklaşan dersler tamamladıkça, “önceden neden kendimi bu kadar yoruyormuşum” diye sormaya başlayacaksınız.
Tabi bu aşamada değişecek en önemli fikir ölçme değerlendirmede değişecek olan kriterlerimiz. Diğer bir deyişle, sınıfta çözdüğünüz sorunun bir benzerini sınavda çözen öğrenci sizce öğrenmiş midir? Öğrendiği şey, sorunun çözüm yolu mudur yoksa öğrenilmesi gereken bilginin kendisi midir?
Planlarımız elbette, mevcut sistem içinde “hayaller-hayatlar” barajına takılacaktır. Ancak mevcut süreçleriniz ile bu sorulara verdiğiniz cevaplar arasındaki fark sizi rahatsız ediyorsa işin zor kısmını başarmışsınız, bir probleme çözüm üretmek için daha doğrusu öğrenmek için sebebiniz var demektir. (Öğrenen öğretmenlere selam olsun).
UbD 3 Aşama: Öğretim Planı ise nasıl ölçeceğimize daha önceden karar verdiğimiz sürecin içeriğinin hazırlanmaya ve değerlendirilmeye başladığı süreçtir. Sizin de fark edeceğiniz gibi dersin nasıl geçeceğine diğer tüm süreçleri tamamladıktan sonra karar veriyoruz.
UbD içinde her yeni aşama bir önceki aşamanın değerlendirmesi olarak da çalışıyor aynı zamanda. 1. Aşama’yı geçip ikinci aşamaya geldiğimizde, değerlendirme planımıza dahil edemediğiniz bir kazanım, bizi daha fazla düşünmeye sevk ediyor ve çözümsüzlük durumunda 1. Aşama’yı revize etmeye yönlendiriyor. Sırf bu nedenle bile UbD sürekli kendini yenileyen bir süreç yaratıyor. Bu nedenle 3. Yani son aşama, kendi değerlendirme süreci ile birlikte geliyor. W.H.E.R.E.T.O noktaları kaldırdığımızda dahi yeterince anlamlı bir değerlendirme süreci yaratıyor.
Kısaca baktığımızda üçüncü aşamada içeriğini doldurduğumuz ünitemiz W.H.E.R.E.T.O ile birlikte bir tarife kavuşuyor.
Bu kadar uzun lafın kısası, UbD bizleri konfor alanımızın dışına çıkmaya zorlayan böylece güvenli limanlarda demir atmaktansa açık denizlere açılmamızı sağlayan bir araç olarak yerleşiyor STEM Öğretmen yapısı içinde. Eğitim-Öğretim sürecini bu kadar sorgulayan öğretmen STEM’in doğasını kavrayıp, kendi çözümü bünyesinde STEM’i işlevselleştirmeye çok daha hazır hale geliyor.