Utku Oztekin

Personal WebPage

Aktif Öğrenme Ortamları ve Metotlar

STEM Yazı Dizisi – 8

Aktif Öğrenme Ortamları ve Metotlar:

Sürece odaklandığımızda STEM basit haliyle öğrencilerin Fen ve Matematik alanlarındaki kazanımları, teknolojiyi kullanarak mühendislik projeleri üzerinden gerçekleştirmesini bekliyor. Disiplinlerarası süreç, 21. Yy becerileri bu süreç içinde konuştuğumuz etmenlerden bir kaçı olarak yer aldı.

Konu STEM Etkinliği tasarlamak olduğunda hepimiz amatörüz. Amatörüz çünkü mühendislik hepimizin uzak olduğu bir süreç. Bu nedenle kullanacağımız çerçeve, araç ve yöntemler hem hazırladığımız etkinliğin kalitesini arttıracak, hem de öğrencinin öğrenme sürecini desteklememize yardımcı olacaktır. Ancak eğitim boyunca söylediğim –benim için önemli- bir nokta var ki, bu araç gereçlerin ders için sadece bir araç olduğunu unutmamamız gerekiyor. Yani bizlerin G.R.A.S.P.S, 5E ya da PBL yapıyor olmamız öğrenci için bir anlam ifade etmiyor. Sınıfa girip “Çocuklar sizin için şahane bir PBL hazırladım” dediğimizde suratımıza boş bakan bir ekiple karşılaşmamız çok olası. Ancak kazanımın ihtiyacına odaklanarak etkinlik hazırlamaya başlayıp yukarıda adı geçen araç gereçleri içselleştirdiğimizde kaliteli STEM etkinlikleri tasarlayabiliyor olacağız. Bu noktada kazanımın ihtiyaç duyduğu çalışmalar da tek değişken değil elbette. Her kurum kendi kültürünü yaratıyor ve öğrenciler sınıfımıza bu kültürün, yaşadığı coğrafyanın özelliklerinin, ailesinin onlarda bıraktığı izlerle geliyor.

Bu durum nasıl ki, ders içinde kullanılan örnekleri, öğrencinin ve öğretmenin dikkatinin odaklandığı noktaları değiştiriyorsa kullanılan teknikleri de etkileyecektir. Dolayısıyla benim için bahsettiğimiz yöntem, çerçeve ve araç gereçler ile ilgili bilgimi öğretmen arkadaşlarımla paylaşırken farklılaşan bir amacım oldu.  Hazırlayacağımız etkinliklerde odaklanmamız gereken aşamalara, tüm yöntemlerin ortak noktalarına veya ayrıştıkları yerlere dikkat çekmek, doğru hazırlanmış etkinlikleri getirdi. Daha önemlisi yöntemlerin hepsinin STEM yapmak için tasarlanmadığını, ancak bir iki ufak değişiklikle sürecin bir STEM etkinliğine çevirilebileceğini göstermeye çalıştım.

Merak, mesela, farklı isimler adı altında da olsa burada adı geçen, geçmeyen neredeyse tüm yöntemlerin ortak başlangıç noktası oluyor. Bazen bir senaryo ile, bazen öğrencileri birbirine düşüren sorularla, bazen çözülmesi zor bir problemle… O zaman, artık kabul etmemiz gereken bir gerçek varsa o da öğrenme süreci öğrencinin kendini sürece dahil etmek istemesiyle başlar. Bu da ona merak edebileceği bir şey (problem, soru, durum,…) vermemizle mümkün.

Bir diğer ortak nokta ise geri bildirim. Süreci sadece STEM ile sınırlamadan, genel olarak 21. Yy’da eğitimdeki en büyük değişimin öğretmenin öğrenci ile kurduğu ilişki olacak gibi duruyor. Öğretmen rolünde büyük bir  değişim yaşıyoruz, yaşayacağız. Biz artık bilgi kaynağı ve dikte aracı olmaktansa danışman ve doğru kaynaklara yönlendiren rehber olmak durumundayız. Bu yeni rolümüzde öğrencinin attığı her adımı ölçmek ve öğrenme sürecini şekillendirmek amacıyla öğrenciye düzenli geri bildirim vermeliyiz. Aynı zamanda doğrultucu ek çalışmalar ile öğrenme sürecinin eksiksiz tamamlanması için elimizden geleni yapmalıyız.

G.R.A.S.P.S

ile çıkalım yola. UbD ile birlikte gelen bu süreçte fark edeceğimiz ilk şey G.R.A.S.P.S sadece bir ölçme-değerlendirme aracı ya da sadece bir ders içeriği değildir. Yukarıda bahsettiğimiz öğretmenin yeni görüntüsü de bu aşamaya uygun olarak şekillendirilmiştir aslında. Ölçme-değerlendirme sürecini ve öğrenme sürecini birbirinden ayırmadan sürekli öğrenme ve sürekli ölçme değerlendirme anlayışı benimsenmiştir.

G.R.A.S.P.S’in açılımına girersek 6 adımlı bir süreci anlatır bize:

Bu süreçler dahilinde öğrenciye bizim belirlediğimiz amaç, rol ve senaryo dahilinde yarattığımız etkinlikte öğrenciler bizim belirlediğimiz ürün ve performansları gerçekleştirir. Yaptıkları iş ise bizim sürecin başında öğrencileri bilgilendirdiğimiz rubrikler aracılığıyla yapılır.

Süreç, sizin de fark ettiğiniz gibi biraz daha öğretmen kontrollü bir şekilde ilerliyor (STEM Öğretmenlerimize soralım bakalım Inquiry Level kaç oluyor bu tarz bir G.R.A.S.P.S’de)  ancak etkinliği genişleterek bir çok adımı öğrencilerin belirlemesine izin vermek de sizin elinizde.

5E

Sıra geldi Inquiry  Based Learning (Araştırma ve sorgulama odaklı öğrenme) ışığında geliştirdiğimiz modelimiz 5E’ye.

5 Adımdan oluşan bu modelde ise problem öğrencilerin ilgisini çekecek şekilde verilerek süreç başlatılır. Sonrasında öğrenciler problemi araştırır, deneyler/denemeler yapar ve probleme bir açıklama getirir. 5E’nin en keyifli kısmı ve STEM’in önerdiği becerilerin en çok geliştiği kısım ise Elaboration yani derinleştirme- transfer etme sürecidir. UbD’de üzerine çokça düşündüğümüz bu adımda öğrenciler probleme getirdikleri çözümlerle yeni problemlere odaklanır. Disiplinlerarası çalışmanın en yoğun gerçekleştiği bölümde öğrencilerin konu üzerindeki bilgileri öğretmenin yönlendirmesi ile derinleşir. Bu aşamada öğrenci gerçek boyutlu bir prototip geliştirebilir. Eğer mümkün değilse, bu prototipin proje planını yaparak da bu aşamaya ulaşılabilir. Bu planın gelişmişlik seviyesi, öğretmenin disiplinlerarası etkileşimine bağlıdır.  Ölçme-değerlendirme süreç boyunca yapılacak olunca Evaluate kısmı gereksiz gibi görünse de buradaki değerlendirme süreci öğrencinin geliştirdiği ürün/fikir üzerinden gerçekleşir.

PBL: Project Based Learning(Proje Tabanlı Öğrenme)

ise aynı zamanda bir ünite planlama aracı olarak da çıkıyor karşımıza. STEM Öğretmen eğitimi boyunca bizim ünite planlama odağımız UbD olduğu için detaylarına inmesek de, PBL ile ünite planladığınızda da yine öğrenme süreci üzerine düşündüğümüz, “kervan yolda düzülür” mantığından uzak bir süreci gerçekleştirme imkanımız oluyor. PBL esasen STEM’den önce var olan bir süreç. STEM’in beklentileri, 21. Yy Becerileri ve Mühendislik Tasarım Süreci güncellemeleriyle ortaya çıkan Proje Tabanlı Öğrenme süreci ise aşağıdaki adımlarla sıralanabilir:

Yöntemlerin ve araçların hepsi, öğretmenin işini kolaylaştırmada, öğrenme sürecinin daha gerçekçi ve verimli tasarlamasını sağlamada kullanılan yardımcılar olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak bu tasarımları sınıf içinde deneyimlemeden işlerliği hakkında kesin fikir sahibi olmak maalesef imkansız. Daha önemlisi her uygulamadan sonra etkinliği iyileştirmeye çalışmak ise 21. Yy öğretmenlerinin önemli görevlerinden biri olarak listemize yerleşiyor.

PBL’in revize edilmiş halini konuşurken değinmiş olsak da Mühendislik Tasarım Süreci STEM Eğitimi’nin gözbebeği olarak karşımıza çıkıyor. Diğer metodlardan farklı olarak doğrudan ürün tasarımına odaklanan Mühendislik Tasarım Süreci bu vesileyle bize önemli bir soruyu düşünme fırsatı veriyor.

Proje’de ortaya çıkan ürün ile öğrenci başarısı ne kadar orantılı olmalıdır? Öğrenme süreci çıkan ürünle mi tamamlanmalı, yoksa ürün ortaya çıkarmak sürecin parçalarından biri mi olmalı? STEM eğitiminde ölçme değerlendirme de böylece STEM Öğretmen’in konularından biri olarak sürecimize dahil oldu.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *.

*
*
You may use these <abbr title="HyperText Markup Language">HTML</abbr> tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>